Çin, 23 Mart’ta başlayan ve tüm Müslüman alemini yakından ilgilendiren Ramazan ayının ilk gününde, ülkede yaşayan milyonlarca Müslüman için iftar yemeği verdi.
Dünya çapında Müslümanlar tarafından oruç, dua, tefekkür ve topluluk ayı olarak yaşanan İslami takvimin dokuzuncu ayı olan Ramazan, bu yıl 23 Mart’ta başladı. 29 gün boyunca sürecek Ramazan ayında Çin, Müslümanların yoğunluklu olduğu Çin’in Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi başta olmak üzere on ayrı eyalette iftar sofrası düzenledi.
Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi Valisi koordinatörlüğünde, Xİnjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşayan 30 bin kişiye her gün iftar yemeği düzenleyecek olan Çin, on ayrı eyalette de Ramazan ayı boyunca iftar yemeği düzenlemeye devam edecek.
Her gün bir Çinli yetkilinin ev sahipliği yapacağı iftar yemekleri, ülkede yaşayan Müslüman halk ile Çin yönetim arasındaki birlik ve dayanışma bağlarının pekişmesini ve kuvvetlenmesini sağlayacak.
Çin tarihindeki 100 yıllık değişim için ilk büyük adım
Geçtiğimiz on yılda katıldığı farklı etkinliklerde kader birliği çağrısını defalarca yineleyen Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, 21 Mart’ta gerçekleştirdiği Rusya ziyaretinde açıkladığı strateji planı kapsamında da insanlığın ortak kader topluluğunu oluşturmaya devam edeceklerini ifade etti.
Dünya, çağ ve tarihin olumlu yönde değişimi için öneriler sunan Çin, bu fikirleri somut adımlarla da destekliyor. Ülkede yaşayan milyonlarca Müslüman halk için ‘mübarek’ kabul edilen Ramazan ayı boyunca düzenlenecek iftar yemekleri, 100 yıllık değişim için ilk büyük adım olarak öne çıkıyor.
Devlet Başkanı Şi, yeni tarihi şartlar altında insanlığın ilerlemesine daha büyük katkı sağlayacaklarını vurgularken, dünya halkları arasında bir kader birliği oluşturmak için somut adımlar atılması gerektiğinin altını çiziyor.
Bunun için Çin Cumhurbaşkanı Şi Cinping, diyalog, istişare, ortak inşa, paylaşım, kazan-kazan iş birliği, medeniyetler arasında değiş tokuşa ve karşılıklı öğrenmeye bağlı kalınmasını öneriyor.
Çin’de İslam ve Müslüman nüfusu
Müslümanlar Çin’de büyük bir azınlık grubu oluşturmaktadır. Çin’deki Müslümanların çoğunu Huiler oluşturur, ancak Müslümanların en yoğun olduğu bölge, büyük bir Uygur nüfusuna sahip Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’dir. Ningksia, Gansu ve Çinghay bölgelerinde daha az yoğunlukta olsa da yine büyük Müslüman nüfusları vardır.
Çeşitli kaynakların ileri sürdüğü tahminlerce Çin nüfusunun %1,5-4’ü arası İslam dinine mensuptur. Çin’in resmi olarak tanıdığı 56 halk arasında çoğunlukla Müslümanlardan oluşan 10 tane azınlık grubu bulunuyor. Bunlar; Hui, Uygur, Kazak, Donşian, Kırgız, Özbek, Salar, Tacik, Bonan ve Tatarlar.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin en geniş idari bölgesi olan Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde ise, çoğunluğu Uygurlar olmak üzere, Han Çinlileri, Kazaklar, Huiler, Tacikler ve birçok diğer farklı halk bulunuyor.
Çin’in 5 etnik azınlık özerk bölgesinden biri olan ve çeşitli etnik gruplardan 25 milyon halkın bir arada yaşadığı Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi’nde, Uygur ve Hui dahil 10 etnik azınlık grubunun çoğu İslam’a inanıyor. Müslüman nüfusunun giderek arttığı bölgede şu an Müslüman nüfusun bölge nüfusundaki payı %60’a yakın.
Çin’in Xinjiang’daki tutumları İslam dünyası tarafından takdir ediliyor
12 Ocak’ta ise Başta Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Mısır olmak üzere 14 ülkeden dünyaca tanınmış Müslüman şahsiyetler ve akademisyenlerden oluşan heyet, 8-11 Ocak günlerinde Çin’in Xinjiang Uygur Bölgesi’nin birçok yerini ziyaret etmişti.
Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi Genel Sekreteri Muhammed Beşari ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, Xinjiang’da birçok dinin bir arada bulunduğunu, dinler arası hoşgörünün olduğunu ve buradaki Müslümanlara saygı gösterildiğini gördüklerini ifade etti.
Xinjiang’da insanların mutlu bir hayat yaşadığını ve kalkınmadan yararlandığını gördüklerini ifade eden Dünya Müslüman Topluluklar Konseyi Başkanı Ali Raşid El Nuaimi, Çin’in doğru bir yönde geliştiğini, Çin halkının tercihlerine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.
Yorumlar