İklim değişikliği orman yangınlarıyla mücadeleyi zorlaştırıyor

Geçen yıl ağustosta Antalya ile Muğla başta olmak üzere birkaç kentte 500’ü aşkın noktada çıkan, 15 gün süren, havadan ve karadan yapılan müdahalelerle söndürülen yangınlarda zarar gören arazilerin yeniden ağaçlandırılması için çalışmalar devam ediyor.

Karacabey, geçen yıl yaz aylarında meydana gelen ve günlerce süren orman yangınlarında yaklaşık 130 bin hektarlık alanın zarar gördüğünü söyledi.

“Bir yıl içinde tamamını ormanlaştırmış olacağız”

Alanların yeniden ormanlaştırılması için çalışmalara yangınların söndürülmesinden itibaren hiç vakit kaybetmeden başladıklarını anlatan Karacabey, “Şu anda yüzde 70’lerin üzerinde sahalardaki yanan ağaçları temizledik, bir uçtan da tekrar ağaçlandırma çalışmaları sürüyor. Yanan alanın yüzde 70’e yakın kısmı doğal yolla tekrar ağaçlandırılmış olacak, geri kalan kısmındaki fidan dikimi de uygun alanlarda başladı. İnşallah bir yıl içinde bu sahaların tamamını tekrar ormanlaştırmış olacağız, bugüne kadar olduğu gibi.” diye konuştu.

Karacabey, orman alanlarında çıkan yangınların ardından kamuoyunda bölgenin imara açılacağı, otel yapılacağı, maden sahası olacağı gibi yanlış algı oluştuğunu belirtti.

Böyle bir durumun söz konusu olmadığını vurgulayan Karacabey, yanan hiçbir orman alanının imara açılmadığını, turizm ve maden sahası olmadığını, bundan sonra da olmayacağını kaydetti.

“Ormanlarımız anayasa ile güvence altında”

Bu konuda çok hassas davranıldığına işaret eden Karacabey, şunları söyledi:

“Geçen yıl yanan alanlarla ilgili daha önceden verilmiş maden izinleri dahi eğer çalışma başlamamışsa iptal ettik. Vatandaşımızın gönlü rahat olsun, ormanlarımız anayasa ile güvence altına alınmış durumda. Sadece anayasayla değil, bugüne kadar Orman Genel Müdürlüğü olarak ormanlarımızın korunması için 130’dan fazla arkadaşımızı şehit verdik. Arkadaşlarımız gerektiği zaman canını ortaya koyarak orman ağacını korumuştur. Bundan sonra da aynı irade ve azimle korumaya devam edecektir.”

40 bin kilometre bant oluşturuldu

Orman Genel Müdürü Karacabey, orman alanlarına yakın yerleşim yerlerinin de bulunduğunu, zaman zaman ormanlarda çıkan yangınların yerleşimlere ya da yerleşim alanlarında çıkan yangınların ormana sıçramaması için çalışmalar yürütüldüğünü aktardı.

Karacabey, yerleşimler ile ormanlar arasında bugüne kadar yaklaşık 40 bin kilometre uzunluğunda bant oluşturulduğunu bildirdi.

Yerleşim alanlarına yakın bölgelerde yanmaya biraz daha dayanıklı bitki türlerini tercih ettiklerini dile getiren Karacabey, özellikle yangın görmüş yerleşim yerlerinin etrafında bu tedbirleri almaya devam edeceklerini kaydetti.

Bekir Karacabey, iklim değişikliğinin etkilerini yangınlarda net bir şekilde gördüklerinin altını çizerek şunları ifade etti:

“İklim değişikliğine bağlı meteorolojik şartların, yangınların çok daha hızlı yayılmasına, zor söndürülmesine sebep olduğunu gördük. Özellikle artan rüzgar, sıcaklık ve düşen nem yangın riskini her geçen gün daha da artırıyor. Yangınlarda ateşin bir kilometreye kadar sıçradığını gördük. Bant oluşturulması tabii ki önemli ama meteorolojik veriler alınan tedbirleri etkisiz hale getirebiliyor. Yangınların söndürülmesi ya da çıktığında korunması yangının önlenmesinden çok daha zor. Orman alanlarına dinlenmek, görmek için gelen vatandaşlarımızın yangına sebep olacak unsurlardan uzak durmaları çok daha önemli. Vatandaşlarımızın topyekun mücadele etmesi gerekiyor.”